9 Mart 2010 Salı

İngilizce mühim bir dil

Türkiye için zamanında “Avrupa’nın parçası değildir, ve hiç bir zaman da olmayacaktır. Hıristiyanlığın da temellerini oluşturan Avrupa’da geçerli evrensel değerler, Türkiye gibi büyük bir İslam ülkesinin kabulü durumunda yaşam gücünü kaybedecektir” demişti AB Başkanı Herman Van Rompuy. (“Alsınlar ya bizi, niye almıyorlar, oyalıyorlar abi zaten” demeyeceğim. Ne AB taraftarıyım ne de AB’ye karşıyım, duruma göre hareket etme taraftarıyım). Akıllarda bu açıklamasıyla kalmıştır diyerek yazıya bu şekilde bir giriş yaptım. Kendisi Avrupa Konseyi’nde ufak bir şova maruz kalmış. Açıkçası, Avrupa Parlementosu üyesi İngiliz Nigel Farage tarafından, hmm, nasıl denir, itin götüne sokulmuş. İçerik dışında adam anadili gibi İngilizce konuşuyor..


“Kaba olmak istemiyorum, sizdeki karizma ancak bir farede var, görünüşünüz ise küçük ölçekli bir banka tezgahtarından farksız. Size sormak istediğim soru, aslında hepimizin sormak istediği soru: Kimsiniz siz? Sizin hakkınızda hiç bir şey duymadım, Avrupa’da kimse sizin hakkınızda bir şey duymadı. Size bir şey sormak istiyorum, sayın başkan. Size kim oy verdi? Evet, biliyorum, demokrasi sizin alışık olduğunuz bir şey değil ama, Avrupalılar sizden kurtulabilmek için hangi mekanizmaları kullanabilir? Avrupa demokrasisi bu mudur? Bütün bunlara rağmen, eminim ki siz oldukça yüksek kapasiteli, yetenekli ve de tehlikelisiniz. Şüphem yok ki, sizin amacınız Avrupa’daki demokrasinin ve Avrupa’daki ulus devletlerin gizli katili olmaktır. Sizin gelişiniz ulus devletler için tiksindirici bir durum. Belki de bunun nedeni, sizin, aslında bir ülke olmayan Belçika’dan gelmenizdir. İdare sizin elinize geçtiğinden beri Yunanistan’ın fasulyeden bir ülke (protectorate) haline geldiğini gördük. Bayım, sizin yaptığınız bu işin hiç bir meşruluğu yok. Bütün benliğimle, ve İngiliz halkının büyük çoğunluğu adına söyleyebilirim ki: Sizi tanımıyoruz. Sizi istemiyoruz. Burayı ne kadar çabuk terkederseniz o kadar iyi olur.”

Baden-Württemberg Eyaleti Başbakanı ve AB Komisyonu Enerjiden Sorumlu Komiseri Günther Oettinger İngilizce’nin çalışma dili olduğunu, hangi meslekten ve kademeden olursa olsun herkes tarafından konuşulabilmesi gerektiğini, bunun çok önemli olduğunu belirtmişti. Kendisi bu konuda bayrak taşıyan bir şahsiyetmiş. Öğrenmiş olduk.

1 yorum: