9 Mart 2010 Salı

Neler olmuş - 1

İsrail’in yaptıkları insanlara zarar vermiyor olsaydı çok şakacı bir ülke olurdu. Taa Amerikalardan yorulup gelenler var, Filistin’le barışsınlar, kardeş kardeş geçinip gitsinler diye. Epey yol yani, koskoca başkan yardımcısı yorulup gelmeseydi. Yorulduğuna değmez. Neden mi? Savunma Bakanı Ehud Barak (ismi Obama kadar şen şakrak) bir yandan Batı Şeria’daki konut yapımına devam edilmesine izin verirken, İran için de “Şimdilik problem teşkil etmiyorlar” demiş. Gerçi zamanında “Konut yapımını durdurduk” demişlerdi. Kısmen durdurmuşlar tabi, resmi daire, hastane vb. binaların yapımına devam ediyorlardı.

Enerji amaçlı olarak nükleer santral kuracaklarmış, Fransız destekli. İyi düşünmüşler valla, nükleer enerji şart. Bu kadar iyi niyetli bir ülkeye biz ne yapmışız dersiniz? Terbiyesizlik... Yani en azından onlar öyle demeye getiriyor (Jerusalem Post), Ermenistan’la olan sorunumuzu çözmek için yardım eli uzatmışlar da biz de “İndir lan o elini önce” gibisinden bir karşılık vermişiz. Ama bu cennetten kaçma arkadaşlar büyüklüklerini gösterip Elazığ depreminden sonra bir kez daha yardım elini uzatmışlar (Haaretz). Eh be canım kardeşim, bu kadar iyi niyetli olmayın yahu...

Amerikalılar “Yunanistan problem değil asıl İspanya’da ekonomik kriz patlak verecek.. Portekiz de sırada” derken, “Real Madrid ile Barcelona MLS’te oynar, Ronaldo da (apaçi görünümlü olan) Amerika Milli Takımı’na geçerse böyle problemler olmaz, ya da biz önceden haber görünümlü manipülasyon yapmayız” demiş. Yunanistan, Almanların, ciddiyetsizlikte sınır tanımamakla beraber, tirajı gayet yüksek Bild gazetesinin “Adaları satın lan, boş boş duruyor bir işe yaradığı yok” teklifini beğenmedikleri için Amerika Milli Takımı’nın başına Otto Rehhagel’i (Yunanistan Milli Takımı Teknik Direktörü) önermişler. Olmazsa Avrupa Birliği Milli Takımı için önereceklermiş. O ne ya? Şaşırdım. Papandreou da öyle.

Sevimli kahraman Amo (Ahmedinejad) 2010-2011 bütçesi için meclisten onay almış. 151 kişi “Amo bu işi kıvırır valla” demiş 290 kişilik mecliste (Katılım: 226). Kimi kendini bilmezler de “Yapılacak kesintiler enflasyonun yükselmesine sebebiyet verebilir” demiş. Muhtemelen helikopter lastiği tıpasına göre yapılan enflasyon oranı şu an için %8,9 iken, hurafecileri dinlersek %50 yi bile bulurmuş. Onun dışında İran demokratik bir ülke olduğundan dolayı, Paris’te Kadınlar Günü vesilesi ile düzenlenecek bir etkinliğe davet edilen 83 yaşındaki hanımefendiye (şair Simin Behbani) “Eeeağ, senin pasaportun çok rerörerö” diyerek gitmesine izin vermemiş.. Kıfsmet değilmiş..

Ruslar da votkalarını yudumlarken gene celallenmiş, “NATO kendine gel, biz keko muyuz lan..” gibisinden bir haber vardı Pravda da (Does NATO Really Think Russia is That Silly?). Silahlanmanın azaltılması konusunda eleştirmişler biraz (!) NATO’yu. NATO’yla pek bir sıkı fıkılar bu aralar, geçenlerde “Biz de kendi NATO’muzu kurarız abi, di mi. Kurarız lan” gibisinden bir haber vardı. Bilahere yazarım. He bir de Güney Osetya’da insanlar üşüyormuş. Gürcistan gaz borularına zarar vermiş, yok, doğalgazsız olmuyormuş. Eskiden doğalgaz mı vardı diyorum, sokulun birbirinize ısınırsınız. Demiyorum tabi, Rusya şovunu yaptı, Gürcistan’a girdi çıktı 2 günde de, bu adamların günahı ne arada kalmaktan başka? Ekonomik krizin Rusya’da da çok şiddetli şekilde hissedildiği aşikar. Ama muhalif yayın imkanı pek az olan Rusya’da her şey muhteşem gözüküyor. Şaka gibi bir şekilde, rüşvet olayları ile ilgili videoları internette yayınladığı için değil tabi, gayet doğal bir şekilde işten kaytardığı ve rüşvet aldığı gerekçesiyle hapse atılan polis eskisi Aleksei serbest bırakılmış, ama kendisi bile geleceğinden pek ümitli değil. Serbest bırakıldıktan sonra 5 saat daha gözaltında tutulan Aleksei “Bu da ne ki, intikamlarının küçük bir parçası” demiş.

İngilizlerin problemi çok büyük. Daha doğrusu bu Güney Afrika’nın problemi. Dünya Kupası’nda İngiliz holiganları kovalayacak olan polislerin kilosu. Port Elizabeth Meclisi üyesi Elizabeth Trenth “Valla çözüm basit, göbekli polise iş yok. Bundan sonra daha az yiyip, daha çok egzersiz yapacaklar” demiş.

“Valla billa benim aklıma gelmişti” diyeniniz çıkar belki, iddialara göre Adanalı bir uyanık Tekel’in eski ve arızalı makinelerini alıp tamir edip kaçak sigara üretirken yakalanmış. “Satıcı değil, içiciyim amirim” diyen çakaal “Alım-satım işi yapıyorum. Polislerin neden geldiğini bilmiyorum, değerlendirmek için olabilir” diyerek suçlamaları reddetmiş. Neyi değerlendirmek? Ucuz sigara fırsatını mı? Gözaltına alınmış, soruşturma devam ediyormuş. Valla adam gerçekten yaptıysa helal olsun, maksat umuma hizmet :)

PS: Haberlerde zaytungvari kısımlar belli oluyordur, yoksa haberler gerçek.
PS2: Evet, şişko polisler de..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder