29 Temmuz 2010 Perşembe

İsmi bilinmezler..

Galatasaray - X
(İsmi çok da önemli değil) maçını izledim.. İsmi neden önemli değil, çünkü muhtemelen ismini bir daha duymayacağız..Maç 2-2 bitti. Dün oynananan Fenerbahçe maçı gibi. Açıkçası iki maçın sonucu da iki takım için pek iç açıcı değil..Avantajlı ya da değil bunun derdinde değilim GS de FB de bu iki takımı eleyecek güce sahip. Beşiktaş da bugun oynadığı rakibini muhtemelen eleyecektir. Ama bu laubalilik nedendir?
Galatasaray'ın yediği gol ile Beşiktaş'ın yediğ gol birbirinin çok benzeri.. Nedenleri ise ortada. Rakibi küçümsemek.(Rakibin 1. golü) Galatasaray'ın yediği ikinci gol. Rakibi ciddiye almamak.Fenerbahçe'nin dünkü maçtaki hali içler acısı. 2-2 bitmesi bir mucize belkide..Uzatmalar oynanıyor Hakan Balta artistliği yüzünden topu kaybediyor..

Ben Türkiye ligi ve Türk futbolu açısından olumlu düşünürken 3 büyük takımımızı bu halde görmek son derece üzücü.. Bir gün gelir formasının arkasında ismi yazmayan adamlar sizi eler gider.. Siz ise mercan formadır, somondur yok yok pembedir onun lansmanı peşinde koşarsınız.. Ne de olsa tarih tekerrürden ibarettir.. (Bkz. Tromsö)

Değişmesi gereken şeyler yabancı sayısı ve kalitesi ya da tesisler mi? Yoksa saksılar mı?

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Sapır Sapır..

Dökülüyoruz zamanla,
Yuvarlanıp gidiyoruz yuvarlayıp gitmektense..

Dertlerimiz farklı birbirinden ama sıkıntılarımız hep aynı
Biraz daha şey olsa..
Rahata erer miyiz? Yoksa oturur muyuz başka bir dikenin üstüne..

Görmeden, bilmeden ilerliyoruz geniş fulelerimizle hızlı hızlı
Belki bir gün doksana takarız golü diye..

25 Temmuz 2010 Pazar

Neyin Peşindesin..

Ben.. ben, ben gerçekten anlamadım.. Hele en sonda yüzündeki mutluluk..

Gerçekten çok acaip..



Parlak Fikirler

Foreignpolicy'de çesitli ülkelerin antiterör kapsaminda uyguladığı parlak fikirleri toparlamislar. Almanların parlak fikrine daha doğrusu fikrin naifliğine hayran kaldım. Bir bildiri yayımlayıp militanlara kol kanat germeye çalışmışlar. Yayimlanan bildiride suna benzer bir seyler denmis "Haydi kardeslerim birakin bu isleri. Biz size is buluruz, kalacak yer buluruz. Bir Alo demeniz yeterli. Hadi kalin saglicakla gözlerinizden öperiz!" Çagri merkezi çalisanlari ise sakir sakir Alamanca, Arabça ve Türkçe konusuyolarmis... Bu parlak fikri ilk olarak kullandıklarında da pek başarılı olamamışlar. Genç neonazileri dogru yola sevketmek için kullanılan bu fikirdeki basari oranlari 33.000 kiside 40'dan azmış.

Diğer ülkerlerde ne gibi parlak fikirler var derseniz: Yemen'de "Hapishanedeki militanlarla konuşalım, ikna edelim çıkınca bir şey yapmazlar ne de olsa", Çeçenistan ve Rusya'da ise militanın ailesine işkence yapılması (Örn: Ayrılıkçı Çeçen Lider Aslan Maskhadov un 8 akrabası 6 ay boyunca küçük odacıklarda göz altına tutulup "Yakın Dövüş" ve "Bir İletken: Insan vücudu" dersleri verilmiş) gibi parlak fikirleri uygulanmış. Meraklısı burdan buyursun..

22 Temmuz 2010 Perşembe

Ondan bundan..

Temmuz ayında pek bi sallamamışım blogu. Diğer aylarda neredeyse günde 1 post atarken bu ay nerdeyse haftada bir. Onlarda pek bir özenle hazırlanmış..Neyse olur öyle arada oturturuz gene rayını karalarız daha sık muhtemelen ilerleyen günlerde..

Futbol ya da Galatasaray hakkında bir şeyler yazmak için erken ne bir maç izlemişliğim var şimdiye kadar ne de Galatasaray'ın transferleri tamamlandı. Keita gitti yolu açık olsun aldığım. Kewell kaldı (Aşağı yukarı tahmin ettiğim şartlarda); gülsün yeter bize.. Pino kimdir nedir bilmem, Uğur Meleke zamanında "Bu çocuk iş yapabilir" demiş.. Bakalım göreceğiz. Tüpçü Başkan şok transferler yaptı, Fenerbahçe bir şeyler için debeleniyor. Doğru işler yaptıkları da oluyor ama uzun vadede sanki olmayacak ya.. Der Baskan Aziz' in futbolla ilişkisini kesmesi lazım. O zaman bir şeyler olur. Diğer yandan Bursaspor zaten son şampiyon; kadrosunu korudu güçlendirdi. Eskişehir yukarıları zorlar ama çok yukarıları değil. Bakalım göreceğiz ne olursa olsun TSL'nin kalitesi artıyor. Şampiyonluğa oynayan iki takımın başında duranlar Real Madrid ve Barcelona'nın eskisi.. Hiç fena değil. Tabi altyapılar, tesisler, stadlar vs vs gibi ufak bir problemimiz daha var. Bakalım onlar ne zaman daha kaliteli liglerin seviyesine ulaşıcak. Neyse bakalım göreceğiz..

Dünyada neler oluyor diye sorsalar pek de skimde değil derim açıkçası. Ben kendi derdime yanmışım. Yolun sonu görüküyor biraz biraz. Bu diyarlarda ayrılık havalar çalıyor. Dönüş memleketimin güzel yaylalarına olacak :) Hayırlısı artık bakalım..
Karalarım ilerleyen günlerde "Neler olmuş" a bir şeyler. Bol bol üzüm yemeniz dileğiyle kalın sağlıcakla..

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Park Problemi

Bunun bir benzerini televizyonda izlemiştim. Sanırım Berlin'deydi..
Istanbul'a şunlardan 3-5, bilemedin 8-10 olmadı 20-30 tane yapılsa muhteşem olmaz mı..

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Gerçeğe dönüş..



Dünya Kupası bitti, yavaş yavaş Dünya'daki diğer olaylarla ilgilenebiliriz.. Srebrenica'nın yıl dönümü geçti arada umrumuzda oldu mu.. Pek değil.. Alman'ın biri değişik bir şeyler yapmış.. Bir bakın isterseniz..

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Kelebek..



En son Istanbul` a geldigimde universiteden cok sevdigim bir arkadasin evindeydik.. Ben Alman ekolunden o Fransiz.. Zamaninda Fransizca 7 cumle ogrenmistim bizim mosyoden sadece 7 cumle.. Bir muhabbet esnasinda hala o 7 cumleyi unutmadigimi farkedince hayret etmisti.. `Fransizca kulaga hos geliyor be abi bulunsun belki zamani gelince kullaniriz diye unutmuyorum` demistim. Hem Almanca gibi degil ki..

Kelebek mesela.. sirin bir sey olmasi lazim degil mi..

butterfly
papillion
Schmetterling

degil abi degil..

PS:he sarki mi? Emilie Simon - Fleur De Saison.. cok yeni sayilmaz. Aradaki fark anlasilsin diye bir de `Du hast` i mi koysaydim:)
PS2:bi helga, bi caroline okusun bakalim bunlar neye benziyor diyorsaniz

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Dattiri Düttürü..


3. golden sora başladı, dattiri düttürü.. Ne diyeyim: Beyler Lineker haklı!

Maradona..

2006 nın son ayları son günleri kış.. soğuk.. final dönemi yaklaşıyor gebeşe bağlamışım muhtemelen.."Blog ne ola ki" diyorum.. Aceto yazmış daha o zaman değiştirmeden koydum.
"Eğer kulübe heykeli dikilmişse adamın, o kulübün başkanı da olsa dinleyeceksin onu. Maradona iki yıldır Boca Juniors başkanı Mauricio Macri'ye sallıyor, Macri yıkılmıyor. Ricardo La Volpe'yi göreve getirme dedi, Macri dinlemedi. Boca, 2 haftada 4 puan farktan şampiyonluğu verdi. Gago'yu satma, bu adam gelecek sezon transfer rekoru kırar dedi, Macri, 20 milyona sattı Real Madrid'e. Ulan bütün bunları anlıyorum da o adamın kızlarına Boca forması giydirip nasıl Bombonera'ya maç seyretmeye davet edersin dedi asıl kıyamet orda koptu. Corc dabılyu buşun kızları Jenna ve Barbara'yı stada davet etmiş yalaka Mauricio Macri. Aferin lan Maradona 10 numara adamsın şerefsizim. Tanrının elinden osmanlı işi bir tokat olmuş. Fidel'den puroyu kaparsın artık..."

Böyle bir adam işte Maradona.. Şu resimdeki adamla Arjantin - Almanya maçında saha kenarında hoplayan zıplayan küpeli adam aynı adam..

Kupayı kaldırdığını görebiliyorum.. Umarım olur..