2 Nisan 2010 Cuma

Neler olmuş - 9

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu geçenlerde Obama’ya kahve içmeye uğramıştı. Obama, Benjamin’e ziyaret sırasında zift gibi kahveyi içirip İsrail’i Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki yerleşimler hakkında eleştirmişti. Güçlü Yahudi lobisi kuruluşu Amerika İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) “Bu artiste haddini bildirmek lazım” diyerekten açık bir ikaz mektubu yollayıp, “ Bak adamım, iki ülke arasındaki ilişkileri pekiştiricen, ne olmuş yani iki bina diktiysek? Gençlere ekmek kapısı oluyor hem” demiş. Daha önceden de kahve ziyaretinin çok geç saatte olmasını ve kapıda kol kola fotoğraf verilmemesini eleştiren AIPAC bunun için de bir mektup yollamıştı. Mektuplar hakkında konuşan eski Başkan Bill Clinton’ın Arap-İsrail ilişkileri özel danışmanı Robert Malley, “ İki kıytırık mektubun Obama’ya geri vites yaptıracağını zannetmiyorum. Eskiden olmuş olabilir ama Sülümancığımın dediği gibi: Dün dündür, bugün bugün” demiş..

Mektupların etkisi ne kadar var bilinmez ama Amerika, İran’a olan yaptırımlar konusunda Çin’e “Hadi be kankigil, he de gitsin işte. Valla çok sert vurmicam.Söz” diyerek en azından Çin’i masa başına oturtmayı başarmış. Bunu duyan İranlı nükleer müzakereci Said Celili koşarak Çin Dışişleri Bakanı’na gidip “ Yahu ciğerim, enerjinin 11%i ni benden alıyon, petrol desen bizdeki en son kalite. Suudi Arabistan sana ucuza verecekmiş diyorlar ama benden söylemesi içine su katıyorlar. Gel kırma güzel kardeşini” diyerek Çin’i kendi yanına çekmeye çalışmış. Çin ise “ Valla ben bu işlerin kardeş kardeş çözümlenmesinden yanayım. En kalitelisi hangisiyse onu alırım. Kavga dövüşe şimdilik gerek yok. Ama siz de nükleer bişiler yapıyomuşunuz, açın bakalım görelim napıyosunuz?” diyerek orta yollu tutumunu korumuş.

İran’ın başında böyle dertler varken Türkiye’nin derdi İran’ınkinden daha büyükmüş. Washington Post’un haberine göre cinsiyet şaşkını (Bakan ablaya göre “hastalıklı” insanlar) İranlılar baskılardan kurtulmak için Türkiye’ye kaçıyormuş. Isparta’ya doluşan yeni nesil İran gençlerine kucak açan yöre halkı (yanda) sevgi dolu bakışları yetmezse darbeli ve küfürlü sevgi gösterilerinde bulunuyorlarmış.

Kapalı alanda sigara yasağı yetmezmiş gibi şimdi de sigara filtresinde domuz kanı kullanıldığı iddiası tiryakilerin canını sıkmış. Kapalı alan yasağını borularla delen tiryakiler biraraya gelip durum değerlendirmesi yapmışlar. Zaman’ın haberine göre ,bu esnada tiryakilerin yanlarına gelen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ofisi Tütün Kontrolü Program Sorumlusu Dr. Toker Ergüder’in “ Sigaraların incelenmesi lazım ne olduğu ortaya çıkana kadar tüm sigara satışlarının durdurulması gerek” demesi kimi tiryakilerin pipoya başlamasında etkili olmuş. Diğer tiryakiler “Hacı, kesin zam yapacaklar, onun yolunu yapıyorlar.İyi bi stok yapmak lazım” diyerek bakkallara ve marketlere koşmuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder