29 Nisan 2010 Perşembe

Fener gol gol gol, şampiyonluk geliyov..

İstanbul'da olduğum sürece maçları izleyemedim dolayısıyla maçlar hakkında bir şeyler karalayamadım. Bu arada da bizim şampiyonlar ligi hedefi de bir başka bahara kaldı. Fenerbahçe şampiyonluğa yakın takım, büyük takım gibi oynamaları halinde kalan 3 maçta şampiyonluğu bırakacaklarını zannetmiyorum. Diğer yandan Bursaspor için 1 puan arkada beklemek, 1 puan önde olmaktan daha iyi. Şimdilik uzun süre şampiyonluk stresini kaldırabilecek kadar büyük bir takım değiller. Şu an için yapabilecekleri şampiyonluğu alıp kaçabilmek, Fenerbahçe izin verirse tabi.. Yandaki adama bağlı biraz şampiyonluk anlayacağınız.

..

Dün akşam İstanbul'dayken izlediğim tek maç için televizyon başındaydım: Barcelona-Inter.. Annem maçtan önce "Kimi tutuyorsun?" diye sorduğunda "Barcelona'nın futbolcuları, Inter'in teknik direktörünü" demiştim. Sonuçta ikisi de kazanmış oldu. Ama gecenin asıl kazananı maç sonunda parmak kaldırıyordu. Maçta hakem hatası da vardı, teknik direktör hatası da, savunmanın en bi güzeliyle, hücumun en bi çeşitlisi de. Maçtaki en leziz sahne ise savunmasının üzerine hücum sosu serpiştirip bizlere sunan Pique'nin attığı goldü. Attığı gol ofsaytmıydı değil miydi? Bana hafiften ofsayt geldi, ama hakem golü vermiş. Ben golün tadına doyamadım, gerisi mühim değil. Barcelona'ya giden olursa iki-üç kilo Pique alıp geldiğinde Servet'e yedirse ne güzel..

..

Bu boru nasıl boru Erman Hoca? Reklam saçmadır, kötüdür, komiktir veya o boru başka borudur beni çok ilgilendirmez. Ancak reklam serisinin dün izlediğim bölümünde sokak borularının "bu boru başka boru"yla değiştirilmesi sayesinde, çocuklar sokakta maç yapabiliyorlardı. Tuhafıma gitti.Hadi Erman Hoca'nın gözünden kaçtı, reklam ajansı ve firma da mı uyudu? Yollarda su gölleri olmasın iyi güzel de, bu sayede çocuklar sokak ortasında top oynuyor yaşasın "bu boru başka boru" diye reklamı onun üzerine kurmak hangi cin fikirliden çıktı acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder