16 Mayıs 2010 Pazar

Sezon Sonu Galatasaray - 2

Orta sahayla forveti beraberce karalamak lazım. Bunun nedeni de kadromuzda "Evet,bu adam golcü. Koy en öne sezonluk 20 golü garanti" dediğimiz bir Baros var. Hadi bakalım başlayalım bir yerden gerisi gelir...

Orta Saha:
Barış, Elano, Arda, Keita, Mustafa Sarp, Ayhan, Kewell, Dos Santos, Mehmet Topal ve bunların yanında kanatlarda oynayabilen Sabri ve Caner..Ara sıra da Emre Çolak..

Defansif yönden bakarsak, Mehmet Topal Valencia yolcusu olduğuna göre yerine birileri alınacaktır. Altay'dan alınan Musa Çağıran, ilk sezonunda üst düzey performans gösterir formayı kapar, takımın vazgeçilmezi olur dersek hayal kurmuş oluruz. Ayhan'ın sezon sonu sözleşmesi bitiyor, muhtemelen İstanbul'dan fazla uzak olmayan bir takıma transfer olup 1-2 sezon daha oynar.


Barış Özbek'i Almanya'ya geri göndersek orta seviye bir takımda koşuşturup dursa hem kendine hem de bize faydası daha çok olur. Türk pasaportu olmasaydı "Yabancı kontenjanını bu adamla mı dolduruyoruz, bunun gibi topçu Türkiye'de çok var" derdik. Teknik açıdan fakirlik çeken bir başka oyuncu da Mustafa Sarp. Eğer bu ikiliden birini gönderecek olsak Mustafa Sarp'ın takımda kalmasını isterim. Mustafa Sarp'ın yaşı daha geçkin olabilir, keza Barış Mustafa'dan biraz daha yetenekli olabilir, ancak Mustafa takımı için oynayarken Barış kendisi için oynuyor. Bir maç kaybedildiğinde Barış muhtemelen "Scheiße!Benim takım maçı kaybetti" derken Mustafa Sarp "Maçı kaybettik, a.. k.." diyordur. Fiziksel açıdan bu iki oyuncuyu karşılaştırırsak Mustafa Sarp'ın daha uzun boylu olması kornerlerde çıkıp gol atması onu bir adım öne çıkartıyor. Açıkçası oynadıkları futbol arasında Barış işe Mustafa arasında uzun bir periyotta çok uçurum olmaz, ama takım olgusu içinde takım olmaya daha fazla katkısı olacak adam Mustafa Sarp'tır. Eğer bu ikisinden biri gidecekse Barış olmalıdır. Keza şu anda takıma para kazandırabilecek adam da Barış.. İkisi de takımda kalabilir tabi, bunu istemeyenleri olsa da..

Elano'nun durumu tam bir soru işareti, dünya kupasında iyi performans gösterir de para ederse elden çıkartılır diye düşünüyorum. Geldiği zaman da tartışıldı hala da tartışanlar veya Alex'le karşılaştıranlar var, ama bu adam ne "10" nömero oynuyor ne de kanattan bindirmeler yapıp, orta kesiyor. Kanattan orta yapan adam veya Alex'in son hazırlayıcı olduğunu düşünürsek, bu adam ön hazırlayıcı oynuyor. Rakip geldiğinde rakibe basıyor, pas dağıtıyor, kafayı kaldırıp bazen uzun paslarla son hazırlayıcı rolüne soyunuyor. Son hazırlayıcılardan en önemli farkı defansa yaptığı katkıdır. "Allllaaa paralara bak" dedirten bir teklif gelmedikçe kalmasından yanayım. Pek tabi onun da sadece fiziksel açıdan değil zihnen de Galatasaray'da oynuyor olması gerekir. Antalyaspor maçında stadyumda yoktu galiba? Ayakları bizde oynuyor olabilir ama ya kafası?

Şu anda kanatlarda oynayabilen (Arda, Caner, Gio, Kewell, Keita, Sabri, Emre Çolak) 7, Barış (sağ) ve Ayhan'ı (sol) sayarsak 9 oyuncumuz var. Ancak sezon sonu veya dünya kupası sonrası bu oyuncuların yarısından çoğu takımdan ayrılabilir. Arda gitti gidecek deniyor, benim gönlüm 1 sezon daha kalmasından yana daha fazla değil. Futbolunu İngiltere'de daha üst seviyelere taşıyacağı kesin, ancak "Mental açıdan yurt dışında oynamaya hazır mı?" sorusunun cevabı Arda'nın bir sezon daha Galatasaray'da kalmasını gerektiriyor. Örneğin Tottenham'a gidip çatır çatır oynayabilir, kendini kabul ettirir "Turkish Messi" derler ya da takıma ve yurtdışında yaşama alışma süresi zorlu geçer o sırada kendi içine kapanır ve değerini kaybeder. Yakın zamanda öğreniriz neyi tercih ettiğini..

Kiralıklara ve sözleşmesi bitenleri kısa kısa geçeyim:
Kewell: 1+1 sözleşme yapılmalı, ilk sezon 25 veya 30 maç sahada olursa 2. sezon için olan opsiyon aktive olmalı. Senelik ücretinin 2/3'ü peşin para geri kalanı maç başına şekilinde ödenmeli. Nasıl olsa ligde 8 Yabancıyı oynatamıyoruz, kenarda oturacaksa Kewell otursun. Gençlere hem İngilizce hem futbol öğretir..
Gio: 1 sezon daha kiralanabilir veya bonservisine göre kadroya katılabilir. 5 senelik Barcelona alt yapısı geçmişini unutmayalım. Türk ve gençten bir çocuk olsa "Rijkaard, niye oynatmıyor bu çocuğu pek de sevimli" derdik, Emre Çolak için dediğimiz gibi.. Parıl parıl ışık saçmasa da, bir parıltı var bu çocukta biraz kirini pasını almak lazım.
Caner:Bir önceki yazıda yazmıştım, Rijkaard adam ederim diyorsa kalsın yoksa yolu açık olsun.
Ayhan: Hadi len!

Keita takımı alıp götürebilen bir oyuncu, Dünya Kupası'nda kadroda olur, Afrika Kupası'nda attığı gol gibi bir gol atar, asist yaparsa elde tutmamız zor olur. Tek falsosu ara ara kendini kaybetmesi, yoksa çok şugar adam valla. Sözleşmesi yeni uzatılan genç yeteneğimize gelirsek; Emre Çolak'ın kanatta oynatılmasından ziyade ortada oynamasından yanayım, sahayı iyi gözlemleyebiliyor. Gençliğinden kaynaklanan laubali hareketleri azaltabilir ve kuvvetlenirse ne güzel olur valla. Bir de daha öncede dedim, ben bu çocuğun uzaktan şut atabilme ihtimalini seviyorum. Forvetleri uzun uzun yazmaya gerek yok, Baros var gerisi yalan.

Kimi alırız ederiz derseniz: Baros'u yedekleyecek birileri olmalı; Pekmetek ve Batdal isimleri geçiyor, göreceğiz. Orta saha veya kanatlar için oyuncu transferi, kalanlar ve gidenlere göre şekillenecektir.Gerçi ne olursa olsun Mehmet Topal'ın yerine birilerini alırız.

PS:Forvet yazmaya gerek kalmadı bile :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder